8 Kasım 2023 Çarşamba

Su Yaşamdır, Kömürlü Termik Santral Ölüm!

Sivil Toplum Örgütlerinin Muğla DSİ Önünde Yaptıkları Basın Açıklaması


Yargı kararının uygulanarak Muğla'daki üç termik santralin kapatılmasını talep eden Muğla Adalet Kervanı tamamlandı. Tozlanmış dosyalar arasında 30 yıldan beri beklemeye devam eden mahkeme kararının uygulanması, kömürlü termik santrallerin derhal kapatılması ve Muğlalılara ödettiği ağır bedellerin son bulması için Muğlalılar yollara döküldü, çığlık çığlık adalet talep etti. Kimden talep ettik? Anayasasında hukuk devleti yazan ülkemiz yöneticilerinden. 

Muğla Adalet Kervanı yoldayken Bodrum'a hayat veren baraj sularının bitmesi nedeni ile Bodrum'un susuz kaldığı haberi geldi. İklim krizinin ağır sonuçlarını yaşıyoruz ve su fakiri bir ülke olma yolunda ilerlediğimiz gerçeği ile yüzleşiyoruz. Ancak Muğlalılar çok iyi biliyorlar ki yaşamakta oldukları susuzluk doğal değil. Günlük hayatlarımızı sürdürülmez hale getiren susuzluk, yetkililerin on yıllardır adaleti geciktirmesi sonucu Muğlalılara ödetilen ağır bedellerin sadece bir boyutu. Üstelik su kıtlığı herkesin bildiği sır olarak varlığını sürdürüyordu. Doğal yaşam kaynaklarımızın enerji ve maden şirketleri tarafından hunharca sömürülmesi devam ederse susuzluğun kaçınılmaz olduğu bilim insanları tarafından söylendi durdu. Ne bakanlıklar, ne valiler, ne halkın seçtiği yerel yöneticiler ne de milletvekilleri bu devasa yaşamsal sorunu dert etmediler. Zira onların derdi müştereklerimiz olan bu zenginliklere, yani sömürülen toprağa, suya, yaşam alanlarına 'yerli ve milli servet' diyerek bir avuç sermaye sahibine çitletmekti. 

Yaşanan su krizinin gerçeklerini bugün, bir kez de suyun yönetiminde sorumlu kurumlar olan DSİ ve MUSKİ'nin önünden kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Aslında kendilerinin de gayet iyi bildikleri gerçekleri ortaya koyarken, bu kurumların yetkilerini şirketlerin çıkarlarından yana değil, halktan yana, kamu yararını öne alarak kullanmaya davet ediyoruz. 

Kapatma kararı uygulanmadığı için çalışmasına izin verilen, çevresine ölüm ve zulümden başka bir şey getirmeyen termik santrallere türbinlerini soğutmak üzere içme suyunu kullandırtmasalar, insanların su ihtiyacı karşılanıp bölgede asla su sıkıntısı çekilmeyebilirdi. Termiklere bedava verilen içme suyu, halkın kullanımında “su hayattır” sözünün tam karşılığını bulabilirdi. 

Bodrum’un yıllık su ihtiyacı 44,42 milyon metreküp olarak öngörülmüş, bu ihtiyacın yalnızca 28,14 milyon metreküpü mevcut kaynaklardan DSİ tarafından, MUSKİ Genel Müdürlüğü aracılığıyla sağlanabilmektedir. Dolayısıyla Bodrum yarımadasının su ihtiyacında 16 milyon metreküp hacminde bir açık vardır. Halkın su kullanım ihtiyacı karşılanamazken Yatağan Termik Santrali’nin bir yılda kullandığı soğutma suyunun miktarı 19 milyon metreküptür ve bu su tahsisi Lagina kaynağından temin edilmektedir. Yeniköy Termik Santralinin Kullandığı su miktarı ise 14,5 milyon metreküptür. Santrale tahsis edilen suyun 9,5 milyon m3’ü Geyik Barajı’ndan, geri kalan 5 milyon m3’ü ise Milas Dereköy yeraltı suyu varlıklarından alınmaktadır. Yani iki termik santral, toplam 33,5 milyon m3 içilebilir kalitede su kullanmaktadır. Yani susuzluğa mahkum edilen Bodrum'un ihtiyacı olan su miktarının iki katından fazlasını bu iki santral tüketmektedir. Hem de ne için? Yargının verdiği kapatma kararına rağmen doğaya, insana ölüm saçan termik santraller faaliyetlerine devam etsinler diye! 

Su Tahsisleri Hakkındaki Yönetmeliğin 7. Maddesi suyun kullanımında öncelik sıralaması yapmakta ve halkın içme ve kullanma suyu ihtiyacını birinci, enerji üretimi ve sınai su ihtiyaçlarını ise dördüncü sıraya koymaktadır. Yani yasa açık bir şekilde yurttaşların su ihtiyacının öncelikle karşılanması gerektiğini söylerken DSİ uymak zorunda olduğu kendi yönetmeliğini hiçe saymaktadır.

Aklı, vicdanı olan herkesin isyan ettiği bu gerçekler ortada iken devletin kurumları ne kapatma kararını uygulamayı düşünebilmekte ne de halkın öncelikli su hakkını dert etmektedir. Onlar yeni kuyular açmaktan, denizden tatlı su elde etmek gibi çılgın projelerden söz etmektedirler. Şaşı bakıp şaşırtabileceklerini düşünmektedirler. Ama gerçeklerin üzerini örtmeye güçleri yetmez. Zira termik santrallerin ve onlara kömür sağlayan maden ocaklarının neden olduğu vahşi doğa ve insan sömürüsü gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. Bölge halkı ölüm çukurlarının dibinde her gün hasta oluyor, her gün ölüyor, her gün daha fazla susuzluk çekiyor. Devletin kurumları kamu yararını unutmuşlar, hukuku 1 unutmuşlar, sanki tek görevleri kamu kaynaklarını termik santrallerin patronlarına aktarmakmış gibi davranıyorlar. 

Bizler, Bodrumlu, Milaslı, Muğlalı yurttaşlar, sivil toplum örgütleri olarak tüm yetkililere sesleniyoruz: Artık bu akıl tutulmasından, bu hukuksuzluktan vazgeçin! Sizlerin görevi yargı kararlarını uygulamak, yasalara, yönetmeliklere uymak, görevlerinizi yaparken kamu yararını ve adaleti gözetmektir. Derhal yargı kararını uygulayın ve termik santrallerin kapatılmasını sağlayın; onlara kömür sağlamak için verilmiş maden ruhsatlarını, su tahsislerini iptal edin. Termik santraller kapatılırken o santrallerin patronlarına aktarılan kamu kaynaklarını santrallerde ve kömür ocaklarında çalışan emekçilerin sağlıklı koşullarda çalışabilecekleri iş imkanları yaratmak için harcayın. 

Kamuoyuna ve Basına Saygılarımızla,  08.11.2023 

1 2017 Bodrum Yurttaş İnisiyatifi 

2 Akdeniz Yeşilleri Derneği 

3 Akyaka Kültür ve Sanat Derneği (AKS) 

4 Akyarlar Siteler Birliği Platformu 

5 BES Muğla Şubesi (Büro Emekçileri Sendikası) 

6 Bodav -Bodrum Eğitim ve Dayanışma Vakfı 

7 Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği 

8 Bodrum Çevre Platformu 

9 Bodrum Filarmoni Derneği 

10 Bodrum Kadın Dayanışma Derneği 

11 Bodrum Kent Konseyi 

12 Bodrum ODTÜ Mezunları Derneği 

13 Bodrum Savunması 

14 Bodrum Tohum Derneği 

15 Bodrum Yarımadası Kültür ve Çevresini Koruma Derneği 

16 Büyük Menderes İnisiyatifi'ni (BMİ) 

17 CHP Bodrum İlçe Örgütü 

18 Datça Demokrasi Platformu 

19 Datça Kent Konseyi 

20 Datça Turizm ve Çevre Derneği (DAÇEV) 

21 Deştin Çevre Platformu 

22 Dev-Yapı-İş Muğla Temsilciliği 

23 Eğitim-İş Muğla İl Örgütü 

24 Eğitim-Sen Bodrum Temsilciliği 

25 Eğitim-Sen Datça Temsilciliği 

26 EĞİTİMSEN Muğla Şubesi (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) 

27 Emek Benim Kadın Derneği 

28 Emek Partisi Muğla İl Örgütü 

29 Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği 

30 Gökova Akyaka'yı Sevenler Derneği (G.A.S-Der) 

31 Gökova Ekolojik Yaşam Derneği 

32 Güllük Körfezi Koruma Platformu 

33 Gümüşlük Çevre ve Sanat Derneği 

34 Gümüşlük Forum 

35 Hacıbektaşi Veli Anadolu Ķültür Vakfı Datça Cemevi 

36 HDK Muğla İl Meclisi 

37 DEM Parti Muğla İl ve İlçe Örgütleri 

 38 İkizköy Çevre Komitesi 

39 Karya Kadın Derneği 

40 KESK Muğla Şubeler Platformu 

41 Mandalya Çevre Platformu 

42 Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi 

43 Marmaris Ekolojik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 

44 Marmaris Filarmoni Derneği 

45 Marmaris Kent Konseyi 

46 Menteşe Kent Konseyi 

47 Milas 78'liler 

48 Milas Kent Konseyi 

49 Milas Yurttaş İnisiyatifi 

50 Muğla Barosu 

51 Muğla Çevre Platformu 

52 Muğla Kadın Dayanışma ve Danışma Derneği 

53 Muğla Tabip Odası 

54 Muğla’da Alternatif Yaşam Atölyeleri-MAYA 

55 Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Muğla Şubesi 

56 Sandras'ı Koruma Platformu 

57 SES Muğla Şubesi (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) 

58 Slow Food Gökova Birliği 

59 Slow Food Yaveş Gari Bodrum 

60 Sol Parti Bodrum İlçe Örgütü 

61 Sol Parti Datça İlçe Örgütü 

62 Sol Parti Milas İlçe Örgütü 

63 Sol Parti Muğla İl Örgütü 

64 Şezlongsuz Datça İnisiyatifi 

65 TARIM ORKAM SEN Muğla Şubesi (Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası) 

66 TİP Muğla İl Örgütü 

67 TÜM BEL SEN Muğla Şubesi (Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası) 68 Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) 

69 Türkiye Ormancılar Derneği Muğla Şubesi 

70 Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV) Bodrum Temsilciliği 

71 Yeşil Sol Parti Muğla İl Örgütü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Muğla'da Suyun Ticarileştirilmesinin Boyutları (*)

İklim krizi bir gerçeklik, ancak bu kriz insanın doğayla kurduğu sömürü ilişkisinin bir sonucu. Krizin nedeni doğanın kendini yenilemesine i...