MUĞLA’NIN BARAJININ,
MUĞLALILARIN OLMASI AMAÇLANMAKTADIR.
Muğla Su İnisiyatifinin basın açıklamasının birçok haber sitesi ve sosyal medya hesabında yayımlanmış olması nedeniyle “ Bodrum İlçesindeki su arzı yetersizliğinin kısa vadede çözümü adına, tek ham su kaynağı alternatifi olan Geyik Barajı’nın, Kamulaştırma Kanunu’nun 30’uncu Maddesine istinaden satın alınması zorunluluğunun gerekçelerinin” açıklanması zorunluluğu doğmuştur.
Bodrum Yarımadasının içme-kullanma suyu temini amaçlı su tahsis miktarı;
Geyik Barajı+Çamköy Yeraltı Su Kayn. : 9,72 Milyon m³/yıl
Mumcular Barajı+Mumcular Yeraltı Su Kayn. : 10,60 Milyon m³/yıl
Yarımada Genel Muhtelif Yeraltı Su Kayn. : 9,00 Milyon m³/yıl
Olmak üzere toplam “29,50 Milyon m³/yıl” seviyelerindedir. İklim değişikliğinin de etkisi ile yeraltı su kaynaklarında meydana gelen azalma nedeniyle tahsisli su miktarı dahi temin edilememektedir.
Ancak, yapılan hesaplamalara göre 2023 yılında Bodrum Yarımadasının yıllık içme-kullanma suyu ihtiyacı 44,41 Milyon m³/yıl mertebelerine ulaşmıştır. Mevcut su tahsis miktarı, ihtiyacın sadece %66,40’ını karşılamaktadır. Su arzı yetersizliği sorununun çözümü adına su tahsis miktarının arttırılması adına Geyik Barajındaki diğer su kullanıcılarının alternatif su kaynaklarına yönlendirilerek ek içme-kullanma suyu temini sağlanması başta olmak üzere ek tahsis taleplerimize dair DSİ Genel Müdürlüğü ve 21. Bölge Müdürlüğü ile defaten yapılan yazışmalardan sonuç alınamamıştır. Kayıp kaçak oranının %25 olarak alındığı hesaplamada 2053 yılı itibariyle Bodrum yarımadası su ihtiyacı 57,34 Milyon m³/yıl, maksimum ihtiyaç debisi (sistem tasarım debisi) ise 2950 lt/sn olarak belirlenmiştir. Günümüz itibariyle kullanılabilir su tahsis miktarı 29,50 Milyon m³/yıl, mevcut kurulu sistem maksimum debisi ise 1335 lt/sn’dir. Bodrum İlçesinin ACİL ilave su ihtiyacı 14,91 Milyon m³/yıl, 2053 yılı projeksiyonuna göre ise 27,84 Milyon m³/yıl olarak hesaplanmaktadır.
Bölgedeki yeraltı su kaynak rezervleri incelendiğinde bu miktarda bir suyun yeraltı su kaynaklarından temininin mümkün olmadığı tüm otoriteler tarafından kabul edilmekte ve yüzeysel su kaynakları tek alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından “Bodrum Barajı” planlaması yapılmış ve projelendirme çalışmalarına başlanmıştır. Ancak, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan planlamada Bodrum Yarımadasına 13,17 Milyon m³/yıl ilave su temini öngörülmüş olup bu miktar, en iyi ihtimalle 2028 yılında inşasının bitmesi beklenen baraj ve içme suyu arıtma tesislerinin, Bodrum’un 27,84 Milyon m³/yıl ilave su ihtiyacını karşılamaktan uzak kaldığı görülmektedir. Ayrıca, barajın bitmesine kadar geçecek olan en az 5 yıl daha Bodrum İlçesi önemli ölçüde susuzluğa mahkûm edilmiş olacaktır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle Bodrum Yarımadasının gerek ACİL gerekse uzun vade su ihtiyacının karşılanmasının tek yolunun; “Geyik Barajı’nın etaplar halinde içme-kullanma suyu amacına tahsisli” bir baraj haline getirilmesi olduğu görülmektedir. Bu tespit, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın (Su Yönetimi Genel Müdürlüğü) 2018 yılında yayımlamış olduğu “Batı Akdeniz Havzası Kuraklık Yönetim Planı Nihai Raporunun” “Kuraklık Etkilerinin Azaltılması İçin Tedbirler” başlıklı kısmında yer alan “Mumcular, Akgedik ve Geyik Barajlarında içme kullanma suyu için uygulanan tahsisler gözden geçirilmelidir” ifadesiyle Bakanlığımızın planlamasında da yer almıştır. Ayrıca, Su Tahsisleri Hakkında Yönetmeliğin 7’nci Maddesinde yer alan “içme-kullanma suyu ihtiyacının” karşılanmasının birincil öncelik olduğuna dair hüküm de bu tespiti tevsik etmektedir.
Bodrum Yarımadası’nın en önemli su kaynağı olan ve termik santralle ortak kullanılmak durumunda kalınan, Geyik Barajı’nın hukuki durumu incelendiğinde ise dönemin Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğü (TEK) ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) arasında Yeniköy Termik Santrali’nin su ihtiyacının karşılanması amacıyla 21.02.1985 tarihinde imzalanan protokol uyarınca yapıldığı görülmektedir. Protokolün 6’ncı Maddesinin “c” bendi ve 12’nci maddesi uyarınca DSİ, barajın kesin kabulü akabinde barajı, Mülga TEK Genel Müdürlüğü’ne teslim etmekle yükümlü olduğu görülmektedir. Barajın yapımı akabinde DSİ tarafından işletilmesi ile ilgili de 03.10.1990 tarihinde ayrıca bir protokol imzalanmış ve iş bu protokole göre baraj DSİ tarafından işletilmeye başlanmıştır. Konuyu özetlemek gerekirse baraj günümüzde, yasal düzenlemelerle Mülga TEK’in elektrik üretim kısmından sorumlu hale gelen Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne (EÜAŞ) ait olup işletmesi ise DSİ tarafından yürütülmektedir. EÜAŞ, ana statüsü 29.06.2001 Tarih 24447 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak belirlenen İktisadi Devlet Teşekkülüdür. Ancak, Yeniköy Termik Santrali ile Kemerköy Termik Santrali ve Yatağan Termik Santrali; 27.08.2013 Tarih ve 28748 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 2013/146 Sayılı kararı uyarınca “İşletme Hakkının Verilmesi” yöntemi ile özelleştirme programına alınmasına karar verilmiştir. Yeniköy-Kemerköy Termik Santralleri ile Kemerköy Liman Sahasının Özelleştirme işlemleri; 27.08.2014 Tarih ve 29101 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 2014/78 Sayılı Kararı ile adı geçen şirkete işletme hakkının verilmesi” hüküm altına alınarak tamamlanmıştır.
Gerek özelleştirme programına alınması gerekse özelleştirme ihale kararında “Geyik Barajı’nın da özelleştirme kapsamında olduğuna” dair hiçbir hüküm bulunmamakta olup baraj halen kamuya aittir. Her ne kadar Geyik Barajı özelleştirme kapsamında olmasa başka bir deyişle halen kamuya ait olsa da; mevcut hukuki boşluklardan faydalanan termik santral, herhangi bir bedel ödemeksizin Geyik Barajı’ndan her yıl 10 Milyon m³ seviyelerinde su temin etmeye devam etmektedir. Halen kamu malı olan Geyik Barajı’ndan, özelleştirme işlemleri esnasında yaratılan hukuki boşluklardan faydalanmak suretiyle termik santralin bedelsiz olarak her yıl 10 Milyon m³ seviyelerinde su kullanması şirketin sebepsiz zenginleşmesine, kamunun zarara uğramasına sebep olduğu düşünüldüğü gibi 4736 Sayılı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında” Kanun’un 1’inci maddesindeki “kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.” hükmüne de aykırılık teşkil ettiği de mütalaa edilmektedir.
Yukarıda ifade edilen şirketin sebepsiz zenginleşmesi, kamu gelirlerinin daralması ve kanuna aykırılığa ilaveten; Termik Santrale bedelsiz kullandırılan SUYUN İKAMESİ adına da gerek Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü gerekse MUSKİ Genel Müdürlüğü milyarlarca lira kamu kaynağı kullanarak yatırım yapmak zorunda bırakılmaktadır. Oysaki Kemerköy termik santrali örneğinde olduğu gibi deniz suyunun veya alternatif su kaynaklarının termik santrallerin su ihtiyacını karşılamakta kullanılabildiği bilinmektedir. Çünkü bilindiği kadarıyla termik santralin günlük 1500 m³ su kullanımının, 484 m³/gün kısmı; geyik barajından alınan ve hiçbir arıtma prosesine tabi tutulmayan başka bir deyişle, hiçbir şekilde su kalitesi sorunu olmayan ve herhangi bir su kaynağının kullanılabileceği “cürüf söndürme, kül serme ve kül sevkiyat” faaliyetleri için ihtiyaçtır. Bilindiği üzere, içme-kullanma suyu kriterleri çok daha ağır olduğu için bu amaçla kullanılacak suyun arıtılmasının işletme ve yatırım maliyetleri kamu adına çok daha yüksek olmaktadır. Bu nedenle de su kaynaklarının kıtlığı da dikkate alındığında alternatif su kaynaklarının da kullanılabileceği bu faaliyetler için Geyik Barajı’ndan su alınması, su yönetimi anlamında büyük bir sorun ve ikamesi oldukça güçtür. 1016 m³/saat suyun kullanıma hazır hale getirilmesi için uygulanan proses içinde yerinde inceleme yapılması veya su parametrelerinin bilinmesi halinde alternatif çözümler üretilebilecektir. Bu nedenlerle, kamunun termik santralin kullandığı suyun ikamesi adına kamunun milyarlarca liralık yatırımlara katlanması yerine, termik santrallerin alternatif su kaynaklarına yönlendirilmesinin kamu yararına olacağı değerlendirilmektedir. Ancak, termik santralin özelleştirme süreci sonrası oluşan hukuki boşluklardan faydalanması suretiyle bedelsiz su kullanımı devam ettirildiği sürece alternatif su kaynaklarına yönlendirilmesi de imkânsız hale gelmektedir.
Esasen; Tarım ve Orman Bakanlığımız, DSİ ve Genel Müdürlüğümüzce Bodrum Yarımadası’nın çok kısa bir sürede ACİL içme-kullanma suyu ihtiyacı sorununu ortadan kaldıracağı bilinen Geyik Barajı’nın içme suyu amacına tahsis işlemine engel olan unsur; bahse konu barajın, Mülga Türkiye Elektrik Kurumu tarafından, o dönemde kamuya ait olan Yeniköy Termik Santralinin proses suyu ihtiyacı için yapılmış olmasıdır. Ancak, bu konuda bilinmesi gereken en önemli husus; Geyik Barajı’nın halen kamuya ait olduğu, termik santralin ise özel sektöre ait olduğu ve kamunun iklim krizinin de etkisi ile her geçen daha da kıt hale gelen suyun ikamesi adına çok yüksek maliyetler ödeyeceğidir. Bu nedenle de Geyik Barajı’nın mülkiyet sorununun ortadan kaldırılmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Yukarıda detaylı açıklanan hususları özetlemek gerekirse;
2024 yılı itibariyle Bodrum’un ACİL içme-kullanma suyu ihtiyacının hızlı bir şekilde karşılanabilme imkânını yaratacağı,
Bodrum için DSİ Genel Müdürlüğü tarafından planlanan barajdan elde edilecek ilave suyun 2053 yılı projeksiyonu açısından yetersiz olacağından hareketle uzun vade su teminine de katkı sağlayacağı,
Bodrum Yarımadası için planlanan barajın yapımına kadar geçecek sürede içme-kullanma suyu arz eksikliğinin ve su kesintilerinin önüne geçilebilmesi,
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın (Su Yönetimi Genel Müdürlüğü) 2018 yılında yayımlamış olduğu “Batı Akdeniz Havzası Kuraklık Yönetim Planı Nihai Raporuna” uygunluğu sağlayacağı,
Termik santralin, özelleştirme işlemleri esnasında oluşan hukuki boşluklardan faydalanması suretiyle kamu kaynakları ile yapılmış barajdan bedelsiz su kullanarak kamunun daha uzun süreli zarara uğraması ve şirketin sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçileceği,
4736 Sayılı Kanun’un 1’inci Maddesinde hüküm altına alınan “herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz” hükmüne uygunluğun sağlanmasına imkân vereceği,
Termik Santralin kullandığı yıllık yaklaşık 10 Milyon m³ suyun ikamesi adına kamunun milyarlarca lira yatırım yapmak zorunda kalmasını ve yüksek işletme maliyetlerine katlanmasını engelleyeceği,
İklim değişikliği nedeniyle her geçen gün daha kıt hale gelen ve gelecek olan su yönetimi açısından termik santralin alternatif su kaynaklarına yönlendirilmesi imkânını yaratacağı,
Su Tahsisleri Hakkında Yönetmeliğin 7’nci Maddesinde yer alan “içme-kullanma suyu ihtiyacının” karşılanmasının birincil öncelik olduğu hükmünün uygulanmasına imkân sağlayacağı,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 28 Temmuz 2010 tarihli suyu ve hıfzıssıhhayı insan hakkı olarak tanıyan ve bunu “yaşam hakkının tam olarak yerine getirilebilmesi için zorunlu” haklar olarak tanımlayan kararına uygunluğu sağlayacağı,
Değerlendirildiğinden halen mülkiyeti bir kamu iktisadi teşekkülü olan Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne (EÜAŞ) ait olan Geyik Barajı’nın, Kamulaştırma Kanunu’nun 30’uncu maddesi uyarınca satın alınmasının kamu yararına olacağı değerlendirilmiş ve işlemlere başlanmıştır.
Ayrıca, “Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.'nin ihtiyacı olan endüstri suyunun davacı idarenin imtiyaz haklarına ve kamu zararına mahal verilmemesi adına su ihtiyaçlarının tekrar değerlendirilerek davacı idareye tahsisinin yapılması ve termik santralin verimliliğini düşürmeyecek şekilde orta vadede alternatif su kaynaklarına yönlendirilmesi istemiyle 12.10.2020 tarihinde Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğü'ne yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle” Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin 2021/135 Esas sayısı ile MUSKİ Genel Müdürlüğü’nce açılan dava halen derdest olup kamulaştırma gerekçeleri bu davada da dayanak olarak kullanılmıştır.
Yürütülen kamulaştırma işlemlerinde, muhatap kesinlikle termik santral olmayıp Merkezi Yönetime bağlı bir kamu iktisadi teşekkülü olan Elektrik Üretim A.Ş.’dir. Kamulaştırma kararı; Geyik Barajı’nın tamamen içme suyuna tahsisine ve “Muğla’nın Barajının Muğlalılara ait olması” amacına engel olan mülkiyet sorununu ortadan kaldırabilmek amacına hizmet edecek şekilde, içme suyu tahsis taleplerimize 10 yıldır olumlu sonuç alamamamız nedeniyle ve Bodrum’un daha uzun süre susuzluk çekmemesi adına alınmak zorunda kalınmıştır. İşlemlerin tamamlanması akabinde ilimizde tamamen içme suyuna tahsisli halen tek baraj durumundaki “MUSKİ Genel Müdürlüğü Marmaris Atatürk Barajından” sonra 2’inci baraj Geyik Barajı olacaktır.
Bilgilerinize arz olunur.