Türkiye’nin 3 bölgesindeki (Batı Akdeniz, Büyükmenderes, Kuzey Ege) su tahsis ve eylem planları hakkında CB kararı 04.06.2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Bunların ortak özelliği suyun metalaştırılması süreçlerinde sektörel su tahsisi ile bir adım oluşudur.
Su tahsisine ilişkin CB kararı Anayasa’ya aykırıdır. CB’nın yetkisi dışındadır; 1 no.lu CB kararnamesi 2560 sayılı Kanunla düzenlenmiş alanda hüküm koymaktadır. Bu hüküm Anayasaya aykırıdır. Bölgedeki tüm belediyeler, Batı Akdeniz su tahsis eylem planı hakkında da Muğla BŞB bunu dikkate almalı bölgedeki bütün ekoloji örgütlerini toplantıya çağırmalıdır.
Muğla’da başta termik santraller olmak üzere şirketlere verilen su tümüyle anayasanın ihlali anlamına gelmektedir. Termik santrallerin kapatılmasına mahkemelerce 1996 yılında karar verilmiş; bu karar 1998’de Danıştay tarafından onanmıştır. Üstüne üstlük Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2005 yılında, santrallerin kapatılmasına dair kararın uygulanması gerektiğini belirterek Türkiye Cumhuriyeti’ni mahkum etmiştir.
Muğla Su İnisiyatifinin kurulmasında ve mücadelesinde bu kararı yerine getirmeyen idari sürecin bir parçası olan, suyu termik santallere tahsis eden Devlet Su İşlerinin hukuksuz uygulamaları yer almaktadır.
Zeytinliklerin enerji üretimi için taşınabileceğini söyleyen, bunun yanında birçok ÇED uygulamasının sonunu getirecek Kanun teklifi ise Meclistedir. Yaşam alanlarını korumak isteyen torba yasadaki maden, mera, zeytinlik alanlar yasa değişiklikleri zeytin üreticilerinin, ekoloji örgütlerinin önemli direnişine rağmen Komisyondan geçmiştir.
Bu teklifin hazırlanmasında Muğladaki termik santral işletmecilerinin ”zeytinliği vermezseniz biz de enerji üretmeyiz” tehdidi bilinmektedir. TES ve kömür işletmeciliği yapan şirketlerin, kömür ve çimento işletmecilerinin acelesi vardır; TBMM’de genel kurulunda da bu aceleye uygun davranılmaktadır. Kömür işletmelerinin su konusunda, zeytin konusunda gerçekçi olmayan söylemleri ortalığı kaplamış haldedir: zeytinliklerin taşınabileceğini iddia etmektedirler. Bu gerçek dışı iddia daha önce Maden Yönetmeliği ile gündeme gelmiş ve Danıştay bu kararı iptal etmiştir.
Muğla büyükşehir belediyesi hem Batı Akdeniz su eylem planı, hem de Meclis Komisyonunda kabul edilen yasa teklifi konusunda Muğlalıların temsilcisi olarak inisiyatif almalı ve bütün ekoloji örgütlerini toplantıya çağırmalıdır.
Muğla Su İnisiyatifi olarak, DSİ tarafından suyun ticarileştirilmesine, suyun havzalar arasında taşınmasına karşı olarak Batı Akdeniz Su Eylem Planı ile termik santrallere su tahsisi ve Meclis komisyonundan geçen anayasaya aykırı yasa teklifi konusunda üstümüze düşeni yapmaya hazırız.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Muğla Su İnisiyatifi